Düdüklü şiir...


Düdük öter önce bir düdük
İnce sesli bir düdük
Bir düdük, bir kere
Bir
Belki birkaç süre
Birkaç kere
Yaprak bile kıpırdamaz
Ses, soluk yok olur
Ardından yüzlerce, yüzlercesi
Karmaşa!
Neyin nesi?

Derken…

Ve borazancıbaşı borazanıyla yaygaradadır
Patırtı gürültü, karmaşa yine
Karlı bir kış günü
Kart kurt, kart kurt
Zart zurt, zart zurt
Davul sesi trampet sesine karışır
Ortalık dan din
Din dona, don dine karışır
Ayaklar başa, başlar ayağa!

Renkler değişir tek fırça darbesiyle
Karalar ak, aklar kara
Zıtlıklar yan yana gelir yan yana
Kankalık ayağa düşer
Can cana, önce can cana.
Kan kana sonra kan kana
Bir can cana, can cana
Paylaşım başlayınca
Bir kan kana, kan kana.

Yaprak bile kıpırdamaz
Ses, soluk yok olur
Bir süre
Zıtlıklar zıtlıkları kovalar
Yer birbirini akla kara
Kan kana, can cana birbirini yer
Renkler değişir tek fırça darbesiyle
Karalar ak, aklar karaya döner
Zıtlıklar yan yana olur sarmaş dolaş
Ne bu telaş
Ayaklar başa, başlar ayağa
Gardaş.

Ve…
Derken!
Yaprak bile kıpırdamaz yeniden
Ses, soluk yok olur
Evet
Yeniden.

Başa geçen o ayak
Olur başka bir baş, başka bir ayak
Yine hay huy
Zart zurt, kart kurt
Din dona, don dine karışır yeniden
Yakınan yine sen olursun
Yine sen boğunursun
Çamurda sen boğulursun
Cephede sen olursun
Ellerin yorulur
Tırmanmaktan tırnağın sökülür
Ya madalya alırsın
Ya ölürsün.

Sen ölürsün
Kart kurt sesler yayılır
Sen ölürsün
Zart zurt kahraman olur
Camlıkahve’de bayrak asılır senin için
Senin yokluğunda
Saraylarda cümbüş kurulur senin için
Tırnaktaki ojeler dökülür
Oynamaktan eller yorulur
Senin için.

MEHMET ÜNAL TAŞPINAR
4 Nisan 2018, Fenerbahçe