Mermer beyazlığında öğle güneşinin aydınlığı
Bereketli ovasından yükselerek Kocatepe'ye
Bir tuğ misali başlar üstündedir Kale
Yiğit türkülerle dik durur yüreklerde
Efe tüfeklerinden çıkan barut kokusu gezer
Bu dağlar geçit vermedi Kılıçaslan'dan beri
İşte canlar ortadadır er meydanında
Her can vatan sevdalısı heybetli
Ağır yükleriyle dik yokuşlardan
Kuva-yı Milliye askerleri geçer
Önlerinde gök-sarı bir ışık
Ey dualarla kurtulan şehir
Haşhaşın mor-beyaz çiçeğidir sabahların
Uzar gider yaz tarlalarında
Alın teri damlamıştır her karışına
Baharın ılık rüzgarı okşar taze kekik yapraklarını
Alır getirir Emirdağları'ndan usulca
Sonra kuşlar çekilir gecenin sükutuna
Ulu Camii çatısında dervişler gibi mahzun
Ruhlar yükselir şimdi göğe İmaret avlusundan
Uçmak sırası mü'min gönüllerdedir
Alıp götürür Afyon Dağları'nı bir çift melek
Ezelden yakışmıştır Süleymaniye'nin içine
Naif kufilerle Karahisari'nin çizgisi
Bu toprak buşuşturur geçmişle geleceği
Bin ümidin yoludur Anadolu eşiğinde
Adı destanlarla yürür yeni çağlara
Başlar ikinci taarruzun görkemli gelişi
Su yeşil dallara ulaşır köklerden
Gül açılır gönüllerde Türkiye sevdasından
Ahmet URFALI