Afyon'un herkes tarafından sevilen, sayılan ve nadide insanlarından Dr. Mustafa Seçen, yazı ve şiirleriyle Afyongazete.Com'da...
İŞTE DR. MUSTAFA SEÇEN'İN İLK YAZISI...
*****************
Afyonkarahisar, kültür ve sanat şehri olmalıdır...
Evet Afyonkarahisar; bir kültür ve sanat şehri olmalıdır..
Afyon’un coğrafi konumundan dolayı sanayi şehri olamayacağı aşikardır…
Sanayi ürünlerinin ihracat rakamlarına baktığımızda Afyonkarahisar’ın komşu illere göre geride olduğunu görmekteyiz…
Eskişehir, Denizli, Konya, sanayi şehri olma yönünde hızla ilerlerken; maalesef Afyon sanayi alanında gerekli atılımları yapamamıştır..
Kapital dergisini senelerdir takip ederim…
Hiç bir zaman Afyon’dan bir şirket çıkıp ta Türkiye’nin en büyük 500 firması arasına girememiştir..
Komşu illerimizden her zaman bir ya da bir kaç firma Türkiye’nin en büyük 500 firması arasına girmektedir……
O zaman yapmamız gereken tek bir şey var..
Afyon; mutlaka kültür ve sanat şehri olmalıdır…
Zaten kültür ve sanat şehri olunca turizm; doğal olarak gelişecektir…
Böyle olunca Afyon kültürel değerlerini koruyarak bir turizm şehri olacaktır..
Afyon nasıl kültür ve sanat şehri olmalıdır?
Bu konuda vilayete büyük bir iş düşmektedir..
Herkes bu bilinç içersin de hareket etmelidir…
Valilik, Belediye Başkanlığı ve AKÜ ortak bir master planı yaparak bunu hem Kültür Bakanlığından hem de Turizm Bakanlığından onaylatmalıdır…
Bunun için kalifiye elamanlardan oluşan ekipler oluşturulmalıdır.
Hedefimiz, Afyon’da var olan kültürel potansiyel, harekete geçirilerek Afyon’u olması gereken bir konuma getirmek ve bundan doğal olarak ekonomik beklentilerimizi karşılamak olacaktır.
Afyon hepimizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyetinin devletinin temelinin atıldığı ilk şehir.
’26.Ağustos 1922 sabahı saat 04.30 da Kocatepe’den büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün komut vermesiyle başlayan ve 30 Ağustos 1922 de Dumlupınar’da Yunan kuvvetlerinin yenilmesiyle sonuçlanan 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI ilimiz sınırları içersin de gerçekleşmiştir.
Çanakkale Savaşları dolayısıyla Çanakkale’ye yurdun her bir bölgesinden seferler düzenlenmektedir.
Neden böyle seferler Afyon içinde olmasın.
Kocatepe; Tınaztepe, Çiğiltepe ve İsçehisar ilçemizdeki Giresunlular Şehitliği, sınırımızdaki Dumlupınar ve Çalköy şehitlikleri bir plan ve program çerçevesi içersinde mutlaka rehberler eşliğinde gezilmelidir.
Afyonun en önemli simgesi yerden 226 metre yükseklikte olan doğal kayalıklardan oluşan dünyada eşi ve benzeri olmayan şehrin ortasındaki türkülere konu olmuş olan meşhur Afyon Kalesidir.
Ama maalesef Afyon şehir olarak kaleden hem kültürel hem de turistik açıdan yeterince faydalanamamaktadır.
Kalenin üzerinde ve çevresinde kültürel ve turistik projeler bulunmamaktadır.
Bununla ilgilide iler ki yazılarımda bahsedeceğim master planları mutlaka yapılmalıdır.
Bu aynı zamanda Afyon şehrinin ve Afyon halkının kaderini etkileyecek projeler olacaktır.
Bu projelerle ilgili çalışmaların ivedi olarak yapılması gerektiğini düşünmekteyim.
Kalenin eteğindeki Aziz Meryem Ana Kilisesi, Aziz Toros ve Protestan Kiliseleri aslına uygun restore edilerek turizme mutlaka kazandırılmalıdır.
Düşünsenize buraya dünyanın dört bir yanında Hıristiyanlar gelecek, ibadetlerini yapacaklar sonra Afyon’un doğal ve kültürel zenginliklerini keşfedeceklerdir.
Akşamları da termal otellerde kalarak termal şifalı sulardan faydalanacaklardır.
Doğal olarak turizm potansiyeli de harekete geçmiş olacaktır.
Kale civarındaki eski Afyon şehrinin kalıntıları olan kültürel evler mutlaka turizme kazandırılmalıdır.
Bu evler gerekirse istimlak edilerek aslına uygun bir şekilde restorasyon yapılarak Afyon turizmine, restoran, otel, pansiyon, kültür ve sanat evleri olarak turizmdeki yerlerini almalıdır.
Not: Bu yazı, 30 Temmuz 2015'te afyonbasın.com'da yayınlanmıştır.