At arabası masalı...
Mehmet Ünal TAŞPINAR

Mehmet Ünal TAŞPINAR

YAZIYOR...

At arabası masalı...

19 Şubat 2018 - 10:14

AT ARABASI MASALI 

Abdullah Çıracı Avren köyünde otururdu
Dedemlerin haneyi var o köyde
Abdullah dedemle yazları zaman zaman kalırdık o haneyde
Avren'de.
Ya bostan bozmaya giderdik,
Ya harman kaldırmaya
Bilen vardır 
Ortakçılık olayı köyde
En hoşuma giden döven sürmek 
Öküzlere, dombeylere "dovvahh!" demek.
Bir de yaylı arabayla Afyon'a dönmek 
Çift atlı araba!

Bir Çıracıların Abdullah, bir Hacınecipoğlu Abdullah, bir de ben
Çift atlı arabada.
Arabada karpuz, kavun,
Arabada kelek
Arabada hıyar
Araba dolusu bostan
Bostan bozma zamanı
Bağ bozumu gibi.
Şimdi yirmi dakika süren yol
O günlerde dört-beş saat inan.
Koca bir çevreye hazirlanmış azığımız ekmek, peynir, domates
Bir iki pişmiş yumurta.
Arabadan orta boy bir kavun, çeşme başında, söğüt gölgesinde
Hem atlar sulanır sulakta
Hem biz çeşme başında dinlenirken
Dinlenirken habire su akar arteziyenden 
Ne hoyrat kullanırmışız suyu o zamanlar.

Atların koşumlarını hazırlamak değil ama
Öne oturup
Atları yönetmek ne çok hoşuma giderdi bilir misiniz
"Deeh! Çüüşş!"
Kırbaç bir elimde
Sanki Zorro'nun kırbacı
Havada kırbaç şaklatmak işin cazibesi
Bazen pek kibarca:
"Diii!" 

Kubeli'de dedemin evin ambarına yükümüzü yıkıncaya
Benim tek konum var,
Dört-beş saat yol boyunca
Tek meselem:
Bi arabam olsaydı mavi boyalı çift atlı
Kenar tahtalarında çiçek, yelkenli, kuş resimleri olan
İki atın arasında ucu gümüş gibi parıldayan mavi ......
Dingili pırıl pırıl 
Tekerleri boyalı.

Hep bu hayalle doluyken Abdullah amca soz verdi bir gün:
"Sana aynısından çift atlı araba yaptırıyorum evlat"
Biri Arap at
Biri beyaz
Haftaya çıkıyor arabacı ustasından hem de mavi.

Aylar geçti arabam bitmedi bi türlü 
Ne zaman sorsam boyadaydı arabam:
"Boyanıyor!"
"Az kaldı, haftaya!"
Ne bitmez boya ise bu boya
Beş yaşında başladılar boyamaya
Yirmi yaşında sordum
"Ah bu boyacı!"
Bitmedi boyaması.

Şimdi ne isterdim bilir misin?
Bu masal bitmeseydi
Arabam boyacıda kalsaydı hep boyanmakta
Kuşları çiziliyor olsaydı,
Yelkenlileri denize indirilmemiş,
Kuş figürleri,
Çiçekleri çizilmemiş olsaydı hala
Gidip gelip sorsaydım hala
"Arabam bitti mi?"

Razıydım
Boynu bükük gidip gelmeye araba boyacısına
"Haftaya!" dediklerinde 
Razıydım gülüp geçmeye yine de
Bu masalla beklemeye.

O yaşlarda
O masalda
Atların terbiyesi elimde
"Deeeh!"
"Çüüüş!" deseydim.
Zamanı durduramazdım tabi ki 
Benli de, bensiz de akıp giderdi
Ama yine
Atları durdurabilirdim belki!

MEHMET ÜNAL TAŞPINAR 
31/12/2012

Bu yazı 2566 defa okunmuştur .

Son Yazılar