ÇAĞLAR İÇİNDE KADIN
Gel seninle tarihi şöyle bir gezelim.
Havva Anamızı bulup; öpelim elini, dertleşelim.
Anlatalım; çoğalan nesillerinden günümüze,
Kızların ne halde? Söyleşelim, serelim önümüze.
İlk çağlardan beri erkeği ile yan yana,
İlkellikle yaşam arası kıran kırana,
Ürettiği için; kadın olmuş bereket tanrıçası,
Erkekler ikinci plana itilmiş açıkçası.
Kadın savaşçıların destansı hikâyesi; Amazonlar,
Kahramanlık, özgürlük, bağımsızlık bayrağını tuttular.
Anaerkil düzen, bir süre devam ederken,
Kadının statüsü düştü, savaşlar başlarken.
Helak olmuş kavimlerden, büyük imparatorluklara;
Korktukları ne varsa, tanrılaştırıp, taptılar putlara.
Kurban edip kızlarını, çocuklarını; mutlandırdılar tanrılarını,
Ölen kocanın cesedi ile diri diri yaktılar karılarını…
Özel mülkiyet, sınıf ayrımları, din ve yasaklar;
Erkeklere bağımlı hale gelir kadınlar; kölelik başlar.
Güçlü olan devlet, güçsüz olanları sömürdü,
Saltanatlarını, zayıflayıp; yıkılıncaya kadar sürdürdü.
Tarihler boyu kadına yüklenen güzellik, dişilik;
Bir aralar çok fazla itibar gördü fahişelik.
Kadında zekilik, kişilik zaman zaman ön plana çıkar,
Yüklenir sırtına acizlik; gerilerde kalır, değiştikçe çağlar.
Bazen ana kraliçedir altın tahtlar üstünde,
Kimileri süründürmüş, kara bahtlar içinde.
İslamiyet’ten önce Türklerde; efsanevi ilhamdır,
İlkeleri ‘’Birinci zenginlik; sağlık, ikincisi; kadındır’’
Kızlarını diri diri gömerlerken cahiliye döneminde,
‘’Kadın erkek birbirini tamamlar’’ der Kuran-ı Kerim’de.
Aynı anadan babadan geldiği unutulmuş, şaşılmış.
Zengin, soylu, ayrılıp, renkleri ile ırkçılık yapılmış.
Kadın; Kadife kutularda mücevherdir saklanmalı;
Kimi hükmetmiş; cariyeler, köleler alınıp satılmalı.
Kadın kurnaz, kinci, şeytan; saçı uzun aklı kısa,
Alıp veremedikleri ne ise, sığdırmışlar dar anlayışa.
Karnından sıpası eksik olmasın, sırtından sopası,
Namus cinayetlerine kurban gider, ailenin yasası.
Çöllere düşülmüş, dağlar delinmiş sevdasına,
Melek olmuş, serilmiş cennet ayaklarının altına…
Şanlı Anadolu kadını; yazdırdı adını, İstiklal Savaşında,
Kavuştu Dünya’da ilklere, yeniliklere, aynı zamanda.
Her şeye rağmen izlerini bırakmış geçmişte kadınlar,
İlimde, bilimde, siyasette, saltanatta; sanatta vardılar.
Dini kullanıp, halkı kandırarak darbelere kalkıştılar.
Kendini âlim sanan soytarılar, kadınları maskara yaptılar.
İnsanca yaşamak ister, budur bütün gayesi, mücadelesi
Kırabilseydi zorbalık zincirlerini, ortadan kaldırabilse şiddeti.
Çocuklara istismarlar son bulsun, kadın cinayetleri olmasın.
Örtmeyin hayallerini, karartmayın geleceğini aydınlansın,
Hala kanayan yaraları var, günlere sığınarak haklarını arıyor.
Karamsarlığı bırak, umutlara yelken aç. Bak! Atatürk’ün ne diyor!
‘’ EY! Kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil,
Omuzlar üzerinde, göklere yükselmeye layıksın’’
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun.
Siyasi, sosyal ve ekonomik eşitliğe kavuşması;
Azim ve kararlılıkla yerini bulsun…
Mürşide AYHAN