ZAMANIN bilinmeyen bir vaktinden kopup gelmiş pek çok cümle biriktirdim heybemde.
Bizde “gelene git” diyemediğimizden bütün o dertleri yada dert kılığına girmiş kelimeleri en güzel şekilde hayatımıza misafir etmeye başladık.
Bir nevi, onlarla yaşamasını, yaşlanmasını sevdik.
İnsan derdini sevmeli.
Onlarla barışmalı.
Bizde öyle yaptık.
Onları sevdik, her birini hayatımıza misafir ettik.
Ve onları yüreğimizden kalemimize, oradan da beyaz bir kâğıda aktarmakta şifa bulduk.
İnsanın derdini sevdikçe, derman bulduğunu keşfettik.
Bütün o cümleler bir gün bir araya gelip, “Secdedaş” isimli bir kitap olacağını biliyor muydu? Esasen bunu bende sizin kadar merak ediyorum.
TUTAMADIM KELİMELERİMİ
YÜREĞİMDEN sızıp kalemimden damlayan sözcükler bu seferde kursağıma doluverdi.
Dayanamadım.
Tutamadım onları.
Hepsi de intihar edercesine canlı yayında atladılar dudaklarımdan aşağıya…
İtiraf ettiler kitaptaki dertli cümlelerimin niyetini…
Şöyle dediler özetle…
“Bu kitaptaki bütün cümlelerin muhatabı olan kişi… Sana sesleniyoruz. Gel evlenelim. Birbirimize eş olalım. Bizi birbirimize sevdirene secdedaş olalım.”
SECDEDAŞ ÜZERİNE YORUMLAR
DERDİMİZE kulak kabartmış dostlarımız, arkadaşlarımız, kendilerini hiç görmesem de ekran başından her akşam beni hanelerine buyur ederek bu dertli adama katlanma gereksinimi duymuş olan “ailem” Secdedaş kitabında haykıran cümlelerimiz sonrasında derdimize şifa niyetinde birkaç kelam etme gereksiniminde bulunmuşlar. Paylaşmakta zarar görmüyorum.
İletişim Uzmanı Eren Gökyer: Böyle bir evlenme teklifini görünce dokuz yıl önce evlendiğim için şükrettim.
Anadolu Ajansı Muhabiri: Hayati İkizoğlu: Bu kitapla çıta çok yükseldi. Artık erkeklerin evlilik tekliflerinde işi çok zor. Sanırım bundan sonra ansiklopedi yazmaları gerekecek.
Kanal 3 Programlar Müdiresi Hülya Kasnak: İnsan, evrende gövdesi kadar değil yüreği kadar yer kaplarmış. Yürekli insanlarda gök kubbenin altında hep hoş sada bırakırmış. Tanıdığım en yürekli insanlardan biri olan sen, yine yüreğine yakışır bir iş yapmışsın.
İzleyici Arife Çoban: Bu teklife hayran kaldım. Romantizmin skoru tavan yapmış. Bu kitapla evliliğin ne olduğuna dair en çarpıcı gerçeklik vurgulanmış. Seni seviyorum, evlenelim, çocuklarımız olsun denmemiş. Allah için sevmek bu olsa gerek.
İzleyici Aslı Coşkun: Memleketimde ne yiğitler varmış. Helal olsun. İmrendim. Kızın ailesi kimse hemen versin kızını. Senden iyi damat mı bulacaklar.
Yazar – Şair Cemal Ulu: Allah bu kitabın tüm gönüllere ulaşmasını nasip etsin.
MERAK EDİLEN SUALLER
SECDEDAŞ’taki dertli cümlelerin derdini ilan etmesinden sonra yine pek çok dostumuz, arkadaşımızdan yada bu dertli cümlelere kulak vermiş izleyici denilen ancak kendilerini “ailem” olarak gördüğüm kişilerden mesaj alıyorum. Hemen hemen hepsi de iki şeyi merak ediyor.
– “Secdedaş” kim?
– Bu çağrıya cevabı ne oldu?
Önce “secdedaş”ın kim olduğu üzerine konuşalım.
Secdedaş, kendisiyle uzun bir yolculuğa çıkmak istediğim kişi. Bu yolculukta güzel bir hikâyeyi birlikte yazmak istediğim kişi. Cümlelerimde belirttiğim gibi, kendisiyle yan yana kıyama durup secdeye vararak en büyük devrimi gerçekleştirmek istediğim kişi… Secdedaş, aynı gök kubbenin altında birlikte yaşamak ve yaşlanmak istediğim kişi… Yanıma yalnızca “eş” olarak değil “secdedaş” olarak yakıştırdığım kişi… Secdedaş, Hakkın huzuruna birlikte varmak istediğim kişi. Bence işin kolayına kaçmayın. Secdedaş’ı merak edenlere, Secdedaş’ı okumaya davet ediyorum.
Teklife ne cevap geldiği hususuna gelelim şimdide.
Çok uzatmayalım.
Secdedaş kitabındaki tüm cümlelerin muhatabının cevabı şu oldu:
“Ben cevabımı yaşayarak, yaşatarak vermek istiyorum.”
Şimdilik burada noktayı koyalım.
Vakti geldiğinde, dertlenen cümlelerimiz elbet bir itirafta daha bulunur.
“SECDEDAŞ” TÜM KİTAPEVLERİNDE
DERTLİ cümlelerin itirafı olan “secdedaş”ı okumak isteyenler D&R gibi tüm seçkin kitapçılarda bu kitabı bulabilir. İnternet ortamında kitap satışı yapan Kitap Yurdu, PTT Kitap, İdefix gibi ortamlardan bu kitabı temin edebilir. Afyonkarahisar’da yaşayanlar ise Sinada Kitapevi’ne uğrayıp, bu dertli cümlelerin itirafı olan “Secdedaş”a ulaşabilir.
24 Ekim 2016 – Gazete 3